Çerezler & KVK (Kişisel Verileri Korunması) Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için aydınlatma metni ve çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
İNSANLIK MİRASI “DIYARBAKIR SURLARI VE HEVSEL BAHÇELERI KÜLTÜREL PEYZAJ ALANI”NIN KORUNMASI İÇİN ÇAĞRI
BASIN AÇIKLAMASI:
İNSANLIK MİRASI “DIYARBAKIR SURLARI VE HEVSEL BAHÇELERI KÜLTÜREL PEYZAJ ALANI”NIN KORUNMASI İÇİN ÇAĞRI
“Diyarbakır Kentsel Sit Alanı” olarak Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 29.09.1988 tarih ve 38 sayılı kararıyla tescillenen Suriçi bölgesi (İçkale dâhil) için 1990 yılında ilk kez Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanmış; 2012 yılında değişiklikler yapılarak revize edilen plan yürürlüğe girmiştir.
Koruma amaçlı imar planı yürürlüğe girdikten sonra 2012 Ocak ayından itibaren; “Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı”nın Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Listesi adaylık çalışmalarına başlanmıştır. Aynı zamanda “Alan Yönetim Planı” hazırlanmıştır.
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı; 28 Haziran - 8 Temmuz 2015 tarihleri arasında Almanya'nın Bonn kentinde yapılan UNESCO Dünya Miras Komitesi 39. Toplantısı ardından Dünya Mirası Listesine alınarak tescillenmiştir.
“UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme” gereği; taraf olan devletler, korunan alanlar hakkında Dünya Miras Komitesi’ne düzenli rapor sunmakla yükümlüdürler.
“Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmenin Uygulanmasına Yönelik Usul ve Esaslar” ile tariflendiği üzere Reaktif İzleme kapsamında; Dünya Miras Komitesi tarafından incelenmesinden önceki yılın 1 Aralık tarihine kadar taraf devletler; koruma altındaki alanın “koruma durumu”nu veya “üstün evrensel değer”ini etkileyebilecek olağanüstü koşullara ve yürütülecek her türlü çalışmaya dair özel raporlar sunarlar.
Bu çerçevede, 1 Aralık 2018 tarihine kadar; “Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı”nın “koruma durumu”na ve “üstün evrensel değer”ini etkileyebilecek koşullarla ilgili UNESCO Dünya Miras Komitesi’ne rapor sunulması gerekmektedir.
Mimarlar Odası olarak; insanlık mirası Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı’nın korunabilmesi için; Dünya Mirası Listesi’ne alınmasından bugüne kadar geçen sürede yaşananların tüm boyutlarıyla değerlendirilmesinin ve raporlanmasının gerekli olduğuna inanıyoruz.
2015 yılı Kasım ayı içerisinde kentte başlayan ve giderek şiddetlenen çatışmaların sonlandığı, 2016 yılı Mart ayında resmen duyurulsa da halen bölgeye giriş çıkışlar yasak ve iş makineleri çalışmalarını sürdürmektedir,yani sokağa çıkma yasağı 3 yıldır sürdürülmektedir. Alandaki tahribatın incelenmesi ve tescilli yapıların mevcut durumlarının tespit edilmesi amacıyla çalışma yapmak üzere iletilen izin talepleri de reddedilmektedir.
Çatışmaların yaşandığı ilk günlerde Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından yürütülen saha çalışmalarında; 706 işyeri ve konutun hasar tespit çalışması yapılmış ve 693 yapının basit onarımlarla hasarının giderilebileceği, 13 yapının ise detaylı incelenmesi gerektiği belirlenmiştir.
Ancak 2 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen yasakla birlikte Suriçi; ağır silahların kullanıldığı çatışma ve saldırılarla yıkım, yerinden etme ve mülksüzleştirmenin yaşandığı bir savaşın mekânı haline getirilmiştir. Aralık ayında başlayan sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar İçişleri Bakanlığı’nın 9 Mart 2016 tarihli açıklamasıyla sona ermiş; geçen sürede kamuya ait haber ajansları ve televizyon kanalları ile sosyal medya üzerinde yer alan bazı hesaplar üzerinden paylaşılan görüntüler dışında yasaklı mahallelere dair hiçbir veriye ulaşma imkânı da olmamıştır.
Görüntülerden tespit edilebildiği kadarıyla; Kurşunlu Camii, Hacı Hamit Camii, Paşa Hamamı, Mehmet Uzun Evi, Ermeni Katolik Kilisesi gibi kimi Tescilli Sivil Mimari yapıların ağır hasarlı olduğu görülmüştür. “Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı”nın korunması için yapılan tüm çağrı ve açıklamalara, alınan kararlar hakkında başlatılan hukuki sürece rağmen tahribatın önüne geçilememiş; ağır zırhlı araçların ilerlemesini sağlamak üzere evlerin yıkılmasının ardından Suriçi’nde yer alan yerleşim yerlerinin haritadan silinmesi süreci başlatılmıştır.
Yasağın ilan edildiği Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş Mahalleleri olan bu yerleşim yerlerinin; 2014 yılı adrese dayalı nüfus verilerine göre 26.084 olan nüfusunun neredeyse tamamının yerinden edilerek yaşam çevrelerini terk etmek zorunda bırakıldıkları gözlemlenmiştir.
Yıkımın büyük bölümü çatışmaların bittiği Mart 2016 tarihinden sonra gerçekleşmiştir;
Toplamda 103 gün süren operasyonlar sırasında ağır tahribata uğrayan Suriçi; gerekli çalışmaların yürütülmesiyle korunabilecek durumdayken 21.03.2016 tarih ve 2016/8659 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. Maddesine dayanılarak bölgedeki 7714 parselin 6292’si için acele kamulaştırma kararı alınmış ve yıkım süreci başlamıştır.
TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu tarafından açıklanan raporda; 10 Mayıs 2016 tarihli uydu görüntülerinde bölgenin %13’ünde yıkım olduğu tespit edilirken, o tarihten sonra Sur’un %72’sinin yıkıldığı görülmektedir. Ayrıca; Cevatpaşa, Savaş, Hasırlı, Cemal Yılmaz, Fatihpaşa ve Dabanoğlu Mahallelerinde aralarında 87’si tescilli ve 247’si tescile değer 3569 yapının yıkıldığı, hafriyatlarının herhangi bir bilimsel çalışma ve değerlendirme yapılmaksızın kaldırıldığı belirlenmiştir.
Sur'da yaşanan tahribatın asıl kaynağının çatışmanın bitmesinden sonra yürütülen kentsel ihya projesi kapsamındaki acele kamulaştırmalar ve yıkım çalışmaları olduğu görülmektedir.
Türkiye’nin 1965 yılında imzaladığı “Lahey Silahlı Çatışma Halinde Kültür Varlıklarının Korunmasına Dair Sözleşme” ile 1983 yılında imzaladığı “Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme” gereği devlet; kültürel varlıkların tespiti, korunması ve gelecek nesillere aktarılması için gerekli tedbirleri almakla; ayrıca silahlı bir çatışmanın etkilerine karşı bu varlıkları güvence altına almakla yükümlüdür.
Dünya Mirası Listesi; evrensel değer olarak tanımlanan, insanlığın ortak geçmişine ait varlıkların, ortak bir kararlılıkla ve sözleşmeye bağlı olarak gelecek kuşaklara aktarılmasını hedeflemektedir. Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme bu nitelikteki doğal ve kültürel varlıkların korunmalarını garanti almak üzere planlanmıştır. Dünya Miras Merkezi'ne belirli aralıklarla sunulan koruma ve ilerleme raporları ile bu alanların sürdürülebilir şekilde korunmasının sağlanması amaçlanmaktadır.
Mimarlar Odası ilgili tüm kesimleri görevlerini yerine getirmeye çağırıyor!
2016 yılından bugüne; Sur ilçesinin neredeyse tamamının acele kamulaştırılmasına karar verilmiş, nüfusun çoğunluğu yaşam çevrelerini terk ederek göç etmek zorunda kalmıştır. Ardından yerleşim yerlerine erişim kapatılarak yıkıma başlanmış, bölgenin dönüştürülmesi için mimarlık ve planlama bir araç haline dönüştürülmüştür. İmar Planı Değişikliği ile mevcut tarihi doku ve tescilli yapılar yok sayılmış; kentsel donatı alanlarının kaldırılması, birçok yapının yıkımı öngörülmüş, güvenlik ve savunma odaklı kararlar alınmıştır.
Göç edilerek terk edilen ve yıkıma uğrayan Suriçi’nde yeni yapılar inşa edilmiş, mimari miras yok edilmiş, dönüşüm projeleri uygulanarak tarihi kent merkezi kamusal alan ve konut bölgesi olmaktan çıkarılmış, yerinde iskânı sağlanmayan yurttaşlar kent çeperlerine gitmeye zorlanmış; toplumun sosyo-kültürel yapısında ayrışmaya neden olunmuştur. Oysa tarafı olunan uluslararası sözleşmeler ve anayasa gereği Devlet; bu alanların korumak ve gelecek nesillere aktarmakla sorumludur.
UNESCO tarafından bir izleme heyetinin oluşturulup, tahribatların yaşandığı “Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı” tampon bölgesinde incelemelerin yapılması ve diğer tampon bölgelerinde de uygulanan projelerin Alan yönetim planına uygun olmadığı ve Dünya Miras Merkezinin görüşü alınmadan merkezi bir zihniyet ile hayata geçirilmiştir. Bu projelerin Alan Yönetim Planı ve Dünya Miras Merkezinin ilkeleri doğrultusunda değerlendirilip sonuca bağlanması gerekmektedir.
UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunan “Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı”na dair yapılacak değerlendirmeler sonucunda; koruma sınıfının değiştirilerek düşürülmesi veya kaldırılması; Suriçi’ni bir hafriyat sahası haline getirip kimliksiz yapılaşmaya açan, salt güvenlik odaklı bakış açısıyla uygulamalar yaparak Koruma Amaçlı İmar Plan kararlarına uymayan, koruma ve ilerleme raporlarını hazırlamayıp Dünya Mirası Listesi’ne alınmış olan bölgeye yönelik koruma kararlarını yerine getirmeyen tüm ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile kurullarının sorumluluğundadır.
Bu bağlamda Mimarlar Odası olarak; başta UNESCO Dünya Miras Komitesi olmak üzere, tüm ilgili taraflarla birlikte ulusal ve uluslararası kamuoyunu; Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri arasında bulunan ve kentsel sit alanı olan Suriçi’nde yaşanan tahribatı durdurmak, yerleşim yerlerini terk etmek zorunda kalan kentlilerin yaşam alanlarına sahip çıkmak ve insanlığın ortak mirası olan Suriçi’ni korumak üzere sorumluluk almaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz.
TMMOB MİMARLAR ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ