İMAR VE ŞEHİRCİLİK FORUMU

06 Haziran, 2014
23322
İMAR VE ŞEHİRCİLİK FORUMU

İMAR VE ŞEHİRCİLİK FORUMUN'DA 
ŞUBE BAŞKANIMIZIN MERTHAN ANIK'IN YAPTIĞI KONUŞMA 

Değerli Başkanlar,Değerli Arkadaşlar Hepinizi Mimarlar odası adına saygıyla selamlıyorum.

Daha önceki toplantılarda da defalarca dile getirdiğimiz bazı sorunları bu forumda tekrar dile getirmeyi düşünüyoruz. Genel bir durum tespitiyle kentin imar sorunlarına nasıl yaklaştığımızı açıklamaya çalışıp bazı somut sorunlar için neler yapılması konusunda naçizane fikirlerimizi paylaşacağız

Değerli arkadaşlar bilindiği gibi inşaat sektörü ülke ekonomisini ayakta tutan sektörlerin en başında gelmekte.Bir devlet politikası olarak ülke genelinde desteklenen bu politikalar yerelde de çok farklı yürümüyor.Kentsel politikalarda Belediyeler aslında hükümetin bir adım önünde pratik sergilemeleri gerekirken tam tersine aynı politikalarla hareket ediyor.Yani Neoliberal politikalar Kapitalist kentleşme,Ranta dayalı Kent politikaları gibi kavramları içselleştirmiş ve hepsini içinde barındıran yeni bir sistem üretmiş durumda. Bu sebeptendir ki İnşaat sektörü Diyarbakırda sınırsız ve kontrolsuz bir şekilde büyümeye devam ediyor. Kentteki diğer ekonomi alanlarını hiçe sayarak sadece inşaat sektörüne yatırım yapmak yani kendi sermayesini,kendi müteahhidini yaratma çabalarının mevcutta uygulanan hükümet politikalarından çokta farklı olmadığı kanısındayız. Bu sektörün önünü açmak için inanılmaz yanlış kentsel politikalar yürütüyor ve yine bu sektörün aktörlerine inanılmaz imtiyazlar sağlıyoruz. Bu sektörün ayakta kalmasını sağlamak için çıkarılan afet yasaları,kentsel dönüşüm gibi yasalarını aslında harfiyen bizde uyguluyoruz. Kentsel dönüşüm meselesinde Kayseri belediyesinden farklı bir anlayışla hareket etmiyoruz mesela. Mevcut master planlarımıza uymayıp Parsel bazında imar tadilatlarının önünü açarak istenilen yerde,istenilen imar durumuyla,istenilen katta inşaat yapmaya izin veriyoruz. Kentin en yoğun ana artellerini imar durumlarını sınırlamadan AVMler Hastaneler,Rezidanslar,Oteller,Plazalar,Otogar,Sanayi Sites,Stadyum ve bir sürü resmi kurum yapılacak şekilde planlıyoruz. Ve her şeyden önemlisi Planlama alanlarımızı sınırlamayıp tarım alanlarımızı,su havzalarımızı yok ediyoruz. Sonrada dönüp Günlerdir stratejik plan hazırlığı için tartışılan ulaşım ,engelli hakları ,kentli hakları ,ekoloji gibi başlıklarda çözüm üretmeye çalışıyoruz. 

Değerli arkadaşlar anlattığımız bunca şey aslında belediyelerin beyni sayılan imar ve şehircilikte kilitleniyor.Peki ne yapmalıyız.

Değerli Başkanlarım öncelikle dolu dizgin giden inşaat sektörüne bir fren aldırmalıyız. Ve nasıl bir sistemle ilerleyeceğimize karar vermeliyiz.Mevcut sistemle devam edeceksek unutmayalım ki bu sistem bize doğası gereği büyük bir sınıfsal ayrışmayı dayatacak ve biz bu kentin yüzde ellisinin yoksullukla mücadele ettiği gerçeğini de görmemezlikten gelmiş olacağız.

Değerli arkadaşlar seçim öncesi yaptığımız toplantıda demiştik ki bu kentte onlarca kaçak yapı yapılıyor.Bu yapılar can ve mal güvenliği açısından risk teşkil ediyor çünkü kontrolsüz ve denetimsiz yapılıyor Ve özellikle vurgulamıştık bu kaçak yapılaşma bir gecekondulaşma sorunu değil. Barınma sorununu aşmış yani vatandaşın kıt kanaat bütçeyle içinde oturacağı bir ev yapmanın ötesine geçmiş kendi içinde satışa yönelik bir piyasa oluşturmuştur. Özellikle sur içinde tarihi kentin ortasında kaçak yapılan bir inşaat için bir takım girişimlerde bulunmuştuk. Ama maalesef bırakın kentin diğer alanlarındaki kaçak yapılara müdahale etmeyi korunması gereken sur içinin orta yerindeki kaçak yapı dahi durdurulmadı. Durdurulmadığı gibi konuyu görüşmek için gittiğimiz sur belediyesinin imar müdürü tarafından gidin nereye şikayet ederseniz edin gibi pervasız bir üslupla karşılaştık. Bu durumu her platformda paylaştık her yerde eleştirdik.Sonrada bize yaptığınız eleştiriler çok sert diye uyarılar geldi. Peki siz bu kentin en dinamik sivil toplum örgütünün başındaki biri olsaydınız bu üslup karşısında kendinizi nasıl hissederdiniz.
Ve bu inşaat halen devam ediyor başkan.
Kaçak yapılaşmaya acilen çözüm bulunmalı aksi taktirde,yeni bir çarpık kentleşme süreci ile karşı karşıya kalacaz..

Değerli Arkadaşlar Büyük Şehir Belediyesi bünyesinde kent estetik kurulu diye bir birim kuruluyor. Kent estetik kurulunun tanımı aynen şöyle yapılıyor. ”Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan meydan,bulvar,cadde ve sokaklara cephesi bulunan yapılarda şehircilik,mimarlık kentsel tasarım ve peyzaj mimarlığı projelerinin kent estetiği açısından değerlendirilmesi…” Bunun ilk toplantısına Mimarlar odası adına ben katıldım yönetmeliği hazır bakanlık onayı bekliyordu.Kurul bünyesinde şehir plancı ve peyzaj mimarının olmadığını görünce haliyle birkaç soru sorma gereği duydum. Bu kurulda bir şehir plancı olmayacakmı.Hayır olmayacak dediler.Peki planlama süreçlerine katılma şansımız olacak mı yani,parsel bazında plan tadilatları yapılırken bunlardan haberdar olup kent estetiği açısından nasıl bir sonuç doğuracağı konusunda fikir yürütebilecekmi bu kurul.Hayır yürütemeyecek dediler.Peki o zaman biz ne yapacaz? yani Kırklardağını siz planlayacaksınız sonrada dönüp bu kurula bu binaların cephelerini Dicle vadisi eko sistemine uydurun mu diyeceksiniz.Cevap.Bu belediyenin bir meclisi var bu meclis bazı kararlar alır.Yani siz kimsiniz ki bu kararların üzerinde laflar ediyorsunuz. Şimdi size alınmış meclis kararlarından iki örnek verecem.Biri çok doğru olmasına rağmen uygulanmayan diğeri çok yanlış olmasına rağmen sonuna kadar uygulanma kararlılığı gösterilen iki karar. 

Sur belediyesinin 2007 yılında Gazi cad.Rehabilitasyon Projesi 
kapsamında almış olduğıu bir meclis kararı. 

Madde 26. Yapıların estetiğinde Belediye yetkisi olarak açıklanan belediyelerin kendi görev ve yetki alanları içinde bulunan yapılarla yetkili oldukları Bulvar,Cadde ve yollara cephe yapıların estetiği (Renk Mimari) ile ilgili kurallar getirmeye yetkilidir.

Bu kapsamda,1.Derecede Kentsel Sit Alanı olarak ilan edilen Sur içinde uyulması gereken kriterler.
a.Ahşap doğramaların kullanılması.
b.Cephe Kaplamalarının doğal taş(bazalt-mermer) kulanılması, alüminyum ve benzeri malzemelerin kullanılmasına izin verilmemesi.
c.Cephe boyalarının Gazi cad.ve Yeni kapı sokaktaki cephe boyaları ile uyumlu olması.
d.Tabela yapımı ve değişikliklerinin Gazi caddesi ve yeni kapı sokak onaylı proje detaylarına uygun olması.

Yani aslında suriçinde böyle bir estetik kuruluna ihtiyaç yok.Bu kriterlerin uygulanmasını ön gören bir meclis kararı var ve aksine alınmış başka bir kararda yok yani karar yürürlükte.Peki uygulanıyor mu? Hayır. Meclis kararının tersine cephelerde alüminyum kullanmayan yok.Yani sur içi teneke çöplüğüne dönmüş durumda tabiî ki sur belediyesinin katkılarıyla.

Kısacası Kent estetiği planlamayla başlar.Kent estetik kurulu Resmi olarak dayanağını devletin yasalarından,yönetmeliklerden alabilir ama içerik,kapsam ve yetki açısından biraz daha üzerinde düşünülmesi gerekir diyoruz.

2.Örnek DSİ 10. Bölge yerleşkesinin bulunduğu alanın meclis kararıyla onaylanan plan tadilatı. Dsi 10 bölge müd.yerleşkesi 2011 yılında hükümete yakınlığıyla bilinen bir vakfa Salahattin Eyyubi üniversitesi için tahsis edildi.Hemen ardından Bölge koruma kurulu Dsi alanı içindeki 9 adet tescilli yapının tescil kararlarını kaldırdı.Mimarlar odası tescil kararlarının kaldırılmasına ilişkin kararın iptali için dava açtı.Ve sürecin takipçisi oldu.Fakat nasıl olduysa süreci bu kadar yakından takip eden Mimarlar Odasının varlığına rağmen 2013 yılının Mart ve Temmuz aylarında 1/5000 ve 1/1000 lik imar plan tadilatları Belediye meclislerinde onaylandı. 0.60 inşaat yoğunluklu İdari tesisken 1.60 İnşaat yoğunluğuyla Eğitim Tesisine dönüştü. Yani söz konusu vakıf için Bölge koruma kurulu tescil kararlarını kaldırırken Büyükşehir ve Yenişehir Belediye meclisleri de vakıf için imar plan tadilatlarını onayladı.
Değerli arkadaşlar Dsi yerleşkesinin alanı yıllanmış ağaçlarla dolu. Dsi yerleşkesinde yapılacak herhangi bir inşaat faaliyeti, idda ediyoruz ki alanda onlarca ağacı kesmeden yapılamaz. Merak ediyoruz Belediye meclisi Alandaki ağaçların durumunu ve Mimarlar odasının açtığı davayı bilmesine rağmen neden böyle bir kararın altına imza attı.
Değerli Başkanlarım DSİ nin hemen çaprazında büyük bir kültür ve kongre merkezi yapılıyor.Binlerce kişiyi ağırlayabilen devasa salonlara sahip bir kültür merkezinin bu caddeye getireceği trafik yoğunluğu ve mevcut Sümer parkın yoğunluğu varken,bide bunlara Üniversitenin getireceği yoğunluk bu caddeyi de kaosa dönüştüreceğinden ve her şeyden önemlisi Amed belediyesinin siyasetende başka bir alanda olması gerektiğinden Bu plan tadilatının iptal edilmesi gerektiğini söylüyoruz. 

Teşekkür ediyorum Mimar arkadaşlarım biraz daha katkı sunacaklardır.
Merthan ANIK Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Başkanı