Çerezler & KVK (Kişisel Verileri Korunması) Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için aydınlatma metni ve çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
“İmar Barışı” ve Yapı Ruhsatındaki Müellif İmzaların Kaldırılması
BASIN VE KAMUOYUNA
Son iki yıllık OHAL sürecindeki uygulamalar sonucunda ülkedeki tüm yaşam alanlarında ciddi bir kaos ve kriz yaşanmaktadır. İktidar kendi politikaları karşısında engel gördüğü her alanı anlaşılmaz bir biçimde değiştirip dönüştürmektedir. Bu durum ülkeyi İçinden çıkılmaz bir duruma getirmiştir.
Son yıllarda inşaat alanındaki yasal düzenlemelerle ve yereldeki bazı uygulamalarla özellikle kamuya, yani halka ait alanlar kimilerine peşkeş çekilerek, ranta açılmaktadır. Bu kontrolsüz düzenlemelerle kentlerimiz tek tipleştirilmekte, kentlerin özgün kimliği yok edilmekte ve oluşan yeni kimliksiz kentler de kamuoyuna yeni kimlik olarak sunulmaktadır. Böylece Kent ve mekânlar üzerinden kurulan mekân-hafıza ilişkisi hızla yok edilmektedir.
Barışa, çözüme karşı bu kadar ilgisiz ve duyarsız olan bir anlayıştan kent ve mekan adına barışçıl ve analitik bir düzenleme beklemek büyük bir yanılgı olacaktır.‘’imar barışı’’adlı bu düzenlemenin iyi niyetli yani sadece kamu yararına dönük bir düzenleme olarak görmediğimizi belirtmek isteriz.
Barışa, çözüme karşı bu kadar ilgisiz ve duyarsız olan bir anlayıştan kent ve mekan adına barışçıl ve analitik bir düzenleme beklemek büyük bir yanılgı olacaktır.
‘’imar barışı’’adlı bu düzenlemenin iyi niyetli yani sadece kamu yararına dönük bir düzenleme olarak görmediğimizi belirtmek isteriz.Bu anlayış kamuyu kendilerinden ibaret görmektedirler ve Kamu yararını sadece kendi yararları varsa hatırlamaktadırlar. Yani son yüzyılda 14 defa çıkarılan sağlıksız kentleşmenin en temel kaynağı olan ‘’imar affı’’ yasalarından pek farkı olmayan düzenlemelerden farklı olduğu hissi oluşturmak amacıyla ‘’imar affı’’ yerine kutsal BARIŞ kavramı maalesef böyle bir düzenlemeye alet edilmiştir. Bu düzenlemedeki birincil amacın seçim yatırımı olduğunu belirtmek gerekmektedir.
Bu düzenleme toplamda 13 milyon konutu direkt, ülkenin tüm kentlerini de dolaylı etkileyecektir.
Bu düzenleme ile; ruhsatsız (kaçak) yapılara, doğayı, çevreyi talan eden yapılaşmalara, sit alanlarını talan eden uygulamalara, çarpık kentleşmeyi yaratan yapılaşmalara, tehlikeli can güvenliği olmayan yapılara, kamu mülkiyetini işgal kişilere bir af düzenlemesidir. Bunu da belirtmek gerekir artık kaçak yapı sadece muhtaç halkın başvurduğu yol değil, zenginin de rant amaçlı başvurduğu bir yoldur.
Bu düzenleme;
*Kaçak yapılaşmaya ve kamu arazilerinin işgaline teşvik edecektir. Kentlerin plansız büyümesinin önünü açacaktır.
*Eşitlik ilkesine aykırıdır. Yasaya uyan ve uymayan bir tutulmaktadır.
*Mimar, Mühendis yani teknik insanları işlevsizleştirilmektedir.
*Bilim ve teknik etkisiz kılınmaktadır.
Yetkililere soruyoruz; Bir deprem durumunda oluşacak olumsuzlukların sorumlu kim olacaktır?
Aynı şekilde Son dönemde ‘’İmar Barışı’’ ile birlikte yapı denetim sistemindeki yeni düzenlemelerle ve Yapı Ruhsatı Formundaki değişikliklerle mühendisler ve mimarlar yapı üretim sürecinden dışlanmaktadır.
Yeni yapı Ruhsatı Formu Standardında yapılan değişikliklerle de yapı ruhsatlarında yapı sahibinin, yapı müteahhidinin, şantiye şefinin, yapı denetçilerinin ve proje müelliflerinin ıslak imzalarının yer aldığı haneler kaldırılmıştır.
Bu değişiklikle, ruhsatı düzenleyen idarenin yetkilileri dışında yalnızca yapı denetim şirketi yetkilisinin ıslak imzasının alınması, ruhsat açısından yeterli sayılmaktadır.
Kamu yararını gözeten nitelikli mesleki hizmetler, mesleki hak ve yetkiler ile müelliflik ve telif haklarının kamusal ve hukuki denetimini sağlayan hukuki işlemler, iktidar tarafından yapı üretim sürecini yavaşlatan, hızlı iş üretilmesine engel olan lüzumsuz “bürokratik” unsurlar gibi gösterilmektedir.
Yapı ruhsat formundan proje müellif imzalarının kaldırılması ve bunun benzeri diğer düzenlemeleri meşrulaştırmak için de kullanılan “bürokrasinin azaltılması” söylemiyle haklı gösterilmeye çalışılması, kabul edilemez. Bu düzenlemeyle sahteciliğin yolu açılmakta ve proje müelliflerinin eserleri üzerindeki tasarrufları yok sayılmaktadır.
Yeni düzenlemeyle yapı ruhsatı alma süreçlerinin, proje sahibi mimar ve mühendislerin bilgisi ve onayı dışında tamamlanması amaçlanmaktadır. Proje müelliflerinin imzaları alınmadan hazırlanacak olan yapı ruhsatlarında, ruhsat eki projelerinin ve proje tadilatlarının denetimlerinin hangi yolla yapılacağı anlaşılmamaktadır. Bu durumun uygulamayı yapan belediyeler ve ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarını geri dönülmez ve onarılmaz hukuki sorumluluk altında bırakacağı kesindir.
Tıpkı imar affı düzenlemesinde olduğu gibi, tamamen vatandaşın beyanına dayanarak, mühendis ve mimarları devre dışı bırakmak ne kadar yanlış ise, ruhsat alma süreçlerinden mimar ve mühendislerin onaylarını kaldırmak da bir o kadar yanlıştır.
Ruhsat alma süreçleri mimar ve mühendislerin gözetiminde ve onların onayı ile yürütülmelidir.
Tam da bu nedenle, meslektaşlarımızın ruhsat aşamasında bilgileri dışında proje değişiklikleri yapılması ihtimaline karşı, projelerini ilgili meslek odasında kayıt altına aldırmaları, hak ihlallerine karşı bir güvence olarak önem kazanmaktadır.
Ayrıca bu denetimsiz ortamın doğuracağı sahte “mimar” ve “mühendisler” tarafından üretilecek yapı projeleri, yapı sahibinin bilgisi dışında gelişecek yapı üretim süreçleri, gelecekte yaşanacak mülkiyet hakkı ihlalleri ve yargı süreçleri ile beraber daha büyük teknik, hukuki ve bürokratik sorunlara yol açacaktır.
Bu tür düzenlemelerin sadece bakanlık düzeyinde değil de meslek örgütleri ve ilgili bilim insanlarının dahil edilmesi ile uygulanabilirliğini daha da arttıracaktır. Merkezden hazırlanan bu tür uygulamaların bir an önce gözden geçirilmesi çağrısı yapıyor ve bakanlık tarafından yürütmenin durdurulmasını talep ediyoruz.
Mesleğimize, Kentlerimize, Doğamıza, Çevremize karşı geliştirilen bu yıkım politikalarına karşı her alandaki mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyunun ve meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
DİYARBAKIR MİMARLAR ODASI YÖNETİM KURULU